Dünkü yazımızda kısmen bahsetmiştim. Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’da trafik sorununun yanında en önemli bir başka sorun otopark yeri sıkıntısı. Belediyeler bu sorunu katlı otoparklarla veya yeni yapılan binalara otopark zorunluluğu getirerek çözmeye çalışsa da, hızlı nüfus artışıyla paralel olarak araç sayısının da artması bu çözümleri yetersiz kılıyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi de bu önemli soruna çözüm bulamayanlardan. Büyükşehir Belediyesi’ne ait Güllük’de Selekler Çarşısı yanında bir adet katlı otopark, Şarampol’de ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki yeraltı otoparkları ve son olarak 3. Etap Raylı Sistem Projesi’nde yer alan Batı Gar yeraltı istasyonundaki katlı otopark dışında benim bildiğim kapalı otopark alanı yok. Belki birkaç yerde de açık otoparkları mevcut. Ancak bunlar soruna çözüm olmaktan oldukça uzak.
Büyükşehir’in sorunun çözümü için uyguladığı bir diğer yöntem de ana cadde kenarlarına konulan Parkomatlar…
Ancak bunun da gayri yasal olma durumu sözkonusu.
Hatırlanacağı gibi yaklaşık 2 yıl önce sanıyorum 2019’un ortalarında Danıştay, cadde ve sokakların ücretli otopark ilan edilerek kiraya verilmesini yargıya taşıyan Burdur Tüketicileri Koruma Derneği’ni haklı bulmuş ve ‘Yolların amacına uygun olarak kullanılmasını olumsuz yönde etkileyeceği’ gerekçesiyle düzenlemeyi iptal etmişti. Danıştay 8’inci dairesi mealen, “ Yoldan otopark parası alamazsınız” demişti…
Danıştay’ın bu emsal teşkil edecek kararı hiç şüphe yok ki Antalya’yı da etkileyecek. Çünkü Antalya ülke genelinde otopark sorununu en fazla yaşayan kentlerden birisi.
Haa Danıştay bunu dedi demesine de Büyükşehir buna uydu mu derseniz, parkomatlar hala uygulamada olduğuna göre demek ki uymamış/uymuyor…
Yine yasallığı tartışılan bir diğer yöntem de sokak aralarındaki otoparklar. ..
Antalya’da bilhassa kent merkezinde kalan sokakların tamamı neredeyse otopark.
Derme çatma bir çevirme yapan, otopark tabelası asmış işine bakıyor. Bunlar belediyeden kiralanmış yerler mi yoksa bu işi Deli Dumrul misali kafalarına göre mi yapıyorlar doğrusu bilemiyorum. Ücretlerde bir standardın olmaması, her otoparkta farklı ücretlerin talep edilmesi, bunların çoğunun Deli Dumrul tayfasından olduğunu gösteriyor aslında. Merkezde işi olan, çaresiz bu yerlerden birine aracını park etmek ve istenen ücreti ödemek zorunda kalıyor. Ortada gayri yasal bir kazanç söz konusu. Birileri haksız kazanç sağlıyor, yerel yönetimler de otopark sorunu nedeniyle buna göz yumuyor.
Değişmez ilke; Hukukun işlemediği yerde dağ kanunu işliyor…
TÜİK verilerine göre 2 milyona yakın kayıtlı araç bulunan turizmin başkentinde otopark sorunu dağ gibi büyümeye devam ediyor. Büyükşehir’in yapması gereken şey kaynak yaratarak biran önce kentin muhtelif noktalarında yapabildiği kadar katlı otoparklar yapmak. Çünkü araç sayısı bakımından İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4’üncü sırada yer alan Antalya’da bu gayri yasal durum daha fazla devam edemez. Danıştay kararı bir süre daha sümenaltı edilebilir belki ama aklıselim bir vatandaş heran bu kararı emsal gösterip dava açabilir ve Büyükşehir’i tazminata mahkum ettirebilir.