Antalya’nın fethinin 814. yılı Antalya Valiliğinin himayelerinde, Akdeniz Üniversitesinin ev sahipliğinde, Antalya Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle 5 Mart Cuma günü “Toprak, Su, Medeniyet: Antalya” paneli ile kutlandı. Patara kazı ekibi kurucu başkanı emekli öğretim üyesi sayın Prof. Dr. Fahri Işık hocamız “Uygarlığın Anadolu’dan doğduğu” tezi ile yüzyıllardır bağrımızda hayat bulmuş medeniyetleri kendilerine ait göstermeye çalışan Avrupa’ya bir kez daha çok güçlü bir mesaj verdi. “Bu topraklara yolu düşmüş her toplum bizim merhametle açılan gönül coğrafyamızın bir parçasıdır. Kabul edin ya da etmeyin medeniyet Anadolu’nun kalbinden doğmuştur.”
Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi sayın Doç. Dr. Hakan Öniz, sualtı araştırmalarında ülkemizin attığı önemli adımları anlatırken bu toprağın üstü kadar altında da sularının dibinde de sonsuz bir derinlik ve zenginliğin yattığını vurguladı. Dediler ki aslında “Toprağıyla, havasıyla, suyuyla medeniyetlere şahitlik eden bir mavi vatandır Akdeniz.”
Gönlüne bütün medeniyetleri, daha doğrusu insanı sığdırmış olan Anadolu’dan yükselen kardeşliğin sesini duyurduk bu yıl fetih kutlamalarında. İşte bu ruhun belki de en güzel fotoğrafı salondan kameraların objektifine yansıyan bir görüntüydü.
Antalya tüm varlığıyla oradaydı. Bu milleti Selçukludan bu yana aynı güçle himaye eden devletimiz, Sayın valimiz Ersin Yazıcı; bu halkı ve onun değerlerini milli ve yerli bir duruşla temsil eden, meseleyi siyasetin ötesinde görerek sahip çıkan vekillerimiz Sayın Kemal Çelik, Mustafa Köse, Aydın Özer ve Hasan Subaşı; yegane gücümüz, milletçe sırtımızı yasladığımız ordumuzun kıymetli mensupları, emniyet güçlerimiz; geleceğe taşıdıkları gençlerin kimlik ve şuuruna ses olan rektörlerimiz; şehr’ül-emin olma yoluna çıkmış belediye başkanlarımız; kurumlarımızın temsilcileri, STKlarımız ve ekranları başından salona ruh veren bu şehrin sahipleri, Antalya sevdalıları oradaydı.
Bunun yanında salonda bulunarak önemli bir mesaj veren bir isim daha vardı: Sayın Menderes Türel. Sevgili okur, bir şehri sevmek onun nefes aldığı her yerde var olmak demektir. Bu yüzden Sayın Türel’in orada olması bize şunu söylüyordu aslında: “Antalya sevdası durduğumuz yerde değil; gönlümüzdedir.”
Bu güzel fotoğraf bana Tanpınar’ın bir cümlesini hatırlattı: “Bir şehri sevmek aşka sebep aramaktır.” Bu şehri aşkla seven herkes oradaydı. Tıpkı toprağında suyunda medeniyetinde insanı ve kardeşliği taşıyan Anadolu gibi tek yürek, bir mesaj verildi o gün herkese: “814 yıldır vatanımız Antalya’dır. Bundan sonra da öyle kalacaktır.”
İncelikler Yüzünden…
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Bugün kadına şiddetten, hak ettiği değerin yeterince verilmemesinden söz etmeyeceğim. Bugün bir incelik ve iyilik kucağı olan bir kadını anlatıp gününüzü kutlayacağım sevgili kadınlar. Penceremden dışarıyı ne zaman izlesem görürüm Sema Hanım’ı. Beli nezaketle bükülmüş, elinde bir kap süt ya sokak kedilerinin peşindedir ya bir sokak köpeğini sevmektedir ya da ihtiyaç sahiplerinin dertleriyle dertlenerek koşuşturmaktadır. Geçenlerde çöp kutularının yanında iki kâğıt toplayıcısı gençle konuşurken gördüm onu. Kadıncağızın elinden bir şey alıyor gibiydiler. Tedirgin oldum onun adına. Yaşlı kadın, ne olur ne olmaz diye sokağa çıkıp yanına gittiğimde gençler içi kağıtla dolmuş arabalarını sürüyerek yeni uzaklaşıyordu. “Hayırdır Sema Hanımcığım bir sorun yok değil mi? Rahatsız mı ettiler seni, bir şey mi dediler? Ne konuştun onlarla?” “Yok kızım bir şey yok. Bu çocuklar iki güne bir geliyor, kâğıt toplamaya. Çöp kutularının içinde her şey olur. Çürümüş pis şeyler, cam kırıkları, çivi… Ne bileyim yazık ellerine bir şey batar, zarar görmesinler diye birer çift iş eldiveni almıştım, onu verdim.”
Sema Hanımın bu çocuklara sık sık çeşitli yardımlarda bulunduğunu biliyordum. Ama sevgili kadınlar, biliyor musunuz onlara yiyecek, kıyafet ya da para yardımı yapmak vicdan gerektiriyorsa, elleri zarar görmesin diye bir de eldiven alıp vermek kocaman bir incelik, sevgi ve merhamet gerektirir.
Başta Sema Hanım olmak üzere bu ülkenin gönlü sevgi ve şefkatle sıcacık kadınlarının günü kutlu olsun. Biz toprağını ana yapmış Anadolu kadınlarıyız… Merhamet bizim şanımızdandır…