Kalem elinize yapışmış gitmiyorsa, boğazınızda yüzyıllık bir düğüm tıkıyorsa soluğunuzu, bu coğrafyanın kaderi ağır bir yük olmuş binmişse omzunuza, susarsınız insan olarak. Konuşmaya utanır, yazmaya ar eder susarsınız. Sonra sokağa çıkar kapı komşunuzla karşılaşır selamlaşmayı unutursanız, otobüste herkes camdan dışarı dalgın dalgın bakıyorsa, gökyüzü puslu bir ıssızlıkla kararmışsa, kelimeler bile yas tutuyorsa anlarsınız ki acı, bu toplumun boğazına suskunluk olarak durmuş demektir. 33 can 82 milyonun canından çıkarak şehadete yürümüşse acının tarifini bulmak zordur. Konuşmak ondan da zor.
Oysa bilir ki Türk milleti, acı, kelimelerin tam da ortasına gelip dayanmışsa, suskunluğumuz şehidimize olan saygımızdandır. “Söylenecek sözümüz var, konuşmazsak bu damarlarda dolaşan kan helal değildir.” demesini bilir bu millet. Bu halk, birlik beraberlik içinde durarak konuşur. Devletiyle, Mehmetçiğiyle, milletiyle, sağduyu içinde, tüm dünyaya en yüksek perdeden “bir ölür bin doğarız” diye mesaj vererek konuşur. Der ki “Ölüp de ölmeyene ölüm cana minnettir/Ey Hak için can veren, ölümün ne nimettir (Necip Fazıl Kısakürek)” düşüncesini gönlüne koymuş bir milleti ne korkutabilir.
Haftalardır bu sayfalardan fetih diye vurguladığımız değerler manzumemizin her harfinde binlerce şehidimiz yatmaktadır. Çocuklarımıza bırakacağımız bağımsız ve güçlü Türkiye’nin şanlı adı al kanla yazıldı bu topraklarda. “Vatan sağ olsun” dedi babalar, analar gözyaşlarını akıtmadı giden ciğerparelerinin ardından, sırf düşmanı güldürmemek için. Bugün yine aynı duygularla cennete yürüyen evlatlarının ardından bakıyor aileler.
Şimdi yapılması gereken; birlik beraberlik içinde dimdik durarak, şehitlerimize dua, Mehmetçiğimize destek, tüm dünyaya da “Burası bizim evimiz ve öyle kalacak” mesajını vermektir. Bu duyguları belki de en güçlü şekilde haykıracağımız yer Akdeniz sahilleridir. 1 Mart Pazar günü saat 14.00’te Konyaaltı Sahil Yaşam Parkı (Olbia Kent Meydanı)’nda yapılacak destek ve dua programı bu coğrafyada fetih ruhunun hep var olduğunun en büyük göstergesi olacaktır.
Şimdi susarsak çocuklarımız da susar. En güçlü şekilde konuşmanın, birlik içinde olduğumuzu göstermenin, top ve tüfeğin yıkamayacağı tek şeyin ruhumuzdaki vatan sevgisi olduğunu vurgulamanın zamanıdır.
“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.”
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş şehit oğlu şehit, mekânın cennet, makamın âlî olsun. Vatan sana minnettardır.
Milleti yaşasın diye şehit o*** Mehmetçiklerimiz, mekanınız cennet, ruhunuz şad olsun. Hocam duygularınızı paylaşırız.