Herkese sağlıklı ve mutlu haftalar diliyorum. Ee malumunuz zaman hızlı geçiyor. Daha düne kadar Ramazan Bayramı’nda neler yapmamız gerektiğini konuşurken, Kurban Bayramı geldi çattı bile. Tahmin edeceğiniz üzere bu hafta sizlere Kurban Bayramı’nda nasıl beslenmemiz gerektiğinden bahsedeceğim.
Kıymetli okurlarım ve sevgili takipçilerim özellikle Kurban Bayramı toplumun büyük bir kesiminin protein ağırlıklı beslendiği ve gerçekten güzel sofraların kurulup birlik ve beraberlik sağlandığı güzel bir dönem. Ancak biz bu bayramda neyi doğru yapıyoruz neyi yanlış yapıyoruz biraz onlar üzerinde duralım.
Birçok kişi bayramın ilk günü kurban vazifesini yerine getirip kurbanını kesiyor ve etleri bölümlere ayırarak günü yoğun bir çalışma ile bitiriyor. Ancak bu çalışmanın ortasında bir de şöyle bir sıkıntı söz konusu: acıkıyoruz! Acıkınca da aklımıza gelen şey hemen kırmızı et ile ilgili bir yemek oluyor. Haliyle kurban kesilmiş tazecik etimiz var… Ama bilmemiz gereken bazı şeyler de var. Öncelikle kurbanın kesildikten sonrasında hızlı bir şekilde parçalanması ve özellikle de güneşin altında beklememesi çok önemli. Bu besinsel anlamda bir kayıptan ziyade hijyen açısından ve etin bozulmaması açısından oldukça dikkat etmemiz gereken bir husus. Bir diğer konu ise kesilir kesilmez hemen pişirmek. Kıymetli okurlarım kurbanınızı kestikten sonrasında etin en az 24 saat dinlenmesi çok önemli. Ancak bundan sonrasında pişirip yemek gerekir. Peki bunu yapmazsak ne olur? Öncelikle keyifli ve lezzetli bir et tüketimi fırsatını kaçırmış olacağız. Ek olarak çiğnemede güçlük olacak ve aynı zamanda bu sindirimi de etkileyecek ve sindirimde de sıkıntı yaşamış olacağız. Peki sindirimde sıkıntı yaşadığımızda bizi ne bekliyor? Biyoyararlanımın düşmesi! Yani vücudumuz o besinden yeteri kadar yararlanamıyor. Hatta bana sorarsanız yediğiniz et israf oluyor bile diyebilirim ki dini açıdan yetkililer daha iyi bilirler israf pek de güzel bir şey değil.
Her neyse biz konumuza dönelim. Protein tüketimi az/kısıtlı olan bireyler içi bu birkaç günlük protein alımı oldukça önemli. Özellikle yine kırmızı et açısından değerlendirecek olursak demir eksikliği olanların da doğru şekilde pişirilmiş kırımızı et tüketmeleri kısa bir süreliğine de olsa fayda sağlayacaktır. Bir diğer konu ise B12 eksikliği olan bireyler. Kurban Bayramı’nda kırmızı eti bol bol tüketebilirler.
Gelelim zayıflama diyeti yapan ama Kurban Bayramı’nda kavurmayla göz göze gelip duygusal anlar yaşayacak olan sevgili arkadaşlar. Unutmayın ki size kilo aldıran şey aslında senede 1 defa gelen bayramda tükettiğiniz bir kavurma değil; her defasında fazlaca aldığınız kalorilerdir. Bu elbette bayramda istediğiniz kadar yiyin anlamına gelmiyor. Ama tamamen yasaklanmanız ve asla tüketmemenizin istenmesi de hem gerçekçi bir yaklaşım olmaktan uzak hem de sizi mutsuz edecektir. O yüzden diyetisyeniniz ile bu durumu konuşmanız ve diyet listenize kırmızı eti diyetisyeninizin öngördüğü miktarda eklemeniz bence sizi porsiyon miktarını kontrol etmek açısından rahatlatacaktır.
Kurban Bayramı deyince aklımıza sadece et gelmiyor elbette olayın bir de her yerden çıkan baklavası var! Mümkün olduğunca tatlıdan uzak durmakta fayda var. En azından her gün ya da her gidilen ziyarette tüketilmesinin önüne geçilmeli. Benim genel anlamda tavsiyem şu; her yerde azar azar olmasın. Bayramda sadece bir gün bir ara öğün gibi tatlı tüketelim. Sonrasında tatlıyla aramıza sosyal bir mesafe koyup devam.