Merhabalar sevgili okurlarım, sizlere hepimizin muzdarip olduğu, bir an önce gitsin de kurtulalım, daha fit ve güzel görünelim aynı zamanda da sağlıklı olalım dediğimiz fazla kilolarımızla nasıl mücadele edeceğimizi bir önceki yazılarımızda anlatmıştık ve eminim ki hepimiz bu mücadeleyi en kolay şekilde vermeyi isteriz. Özellikle de kilolarımız sanki bir anda gelip üzerimize yapışmış gibi hemen onları göndermeyi bazen o kadar çok istiyoruz ki; hangi yöntemle bunu yaptığımız artık önemsizleşiyor. Maalesef hiç de önermediğimiz, sağlığımıza büyük zararları olan bazı yollara başvurmak da bir o kadar kolay olmaya başlıyor. En sık aldığımız sorulardan bir tanesi şu desem abartmış olmam açıkçası “hocam bu işin bir ilacı, hapı falan yok mu?” İşte bu zehirli düşünce birçok insanı maalesef sağlığından etmiş ve hatta ölümlere yol açmıştır sevgili arkadaşlar. Sizin de aklınıza ufacık da olsa böyle bir düşünce geldiyse ya da kullanıyorsanız buyurun yazımızın devamını okuyun.
Kilo vermek uğruna sağlığımızı tehdit eden, daha hızlı kilo verdirme etkisiyle bizlere çok cazip gelen zayıflama ilaçları hakkında neler biliyoruz? Eğer kullanıyorsak da bize ve vücudumuz verdiği zararların farkında mıyız? Ülkemizde hala sıklıkla kullanıldığını göz önünde bulunduracak olursak muhtemelen farkında değiliz… Zayıflamak için piyasaya sürülen ilaç adı altındaki bu ürünlerin birçok farklı etken maddesi ve etki mekanizması olabiliyor ancak ben sizlere bunlardan en sık kullanılanı ve oldukça zararlı olanından bahsetmek istiyorum. Bu etken maddemizin adı “sibutramin”.
Sibutramin; serotonin, noradrenalin ve daha zayıf bir şekilde de dopamin geri alımını engelleyen ve birçok psikiyatrik yan etkileri olan bir beta feniletilamindir. Kardiyolojik yan etkileri nedeniyle yasaklanmış olmasına rağmen halen internet üzerinden “zayıflama hapı/ilacı” adı altında satışı devam etmektedir. Ne yazık ki bilgi eksikliğinden dolayı kilo problemi olan bireyler tarafından da tercih edilmektedir.
Sibutramin, antidepresan özelliğinden dolayı manik veya hipomanik kaymaya (psikolojik ataklar) neden olabilir. Bunlara ek olarak kan basıncının yükselmesi, kalp krizi riskini arttırma ve safra taşı oluşturma, uykusuzluk, ağız kuruluğu, kabızlık gibi yan etkileri de vardır. İşte bu “zayıflama hapı" olarak satılan ve kâr amacı gütmekten başka bir gayesi olmayan bu ilaçların birçok yan etkisi vardır. Bu açıdan baktığınızda asla kullanmam diyeceğiniz bir ürün ya da ilaç gibi görünse de kilo kaybetmek uğruna maalesef bireyler çok fazla şey feda edebiliyor.
Bizler de diyetisyenler olarak piyasada satılan bu ilaçların kullanımlarını kesinlikle önermiyoruz efendim.
Tabi ki de en kısa sürede ve diyetsiz bir şekilde ideal kilolarımıza ulaşmak kulağa daha hoş gelse de unutmayalım ki bu tür ilaçlar bizim sağlığımızı ciddi derecede tehdit etmektedir. Eğer kilo vermek için diyet programı uygulamayı bir zorunluluk olarak görüyorsanız, diyeti bir türlü yapamıyor ve çıkmaza girdiyseniz lütfen ama lütfen bir diyetisyenden destek alın. Diyeti kâbus gibi değil de yaşam tarzınız olarak benimsemeye çalışırsanız işiniz biraz daha kolaylaşacaktır.
Kilo vermek için her zaman söylediğimiz gibi tek yapmanız gereken sağlıklı yeterli ve dengeli bir beslenme planı uygulamak. Unutmayın ki bu yolculukta bizler her zaman sizin yanınızdayız. Ve yine unutmayın ki değişim sizinle başlar…
Diyetisyeniniz Taha…