Merhabalar yeniden herkese, umarım güzel bir hafta geçirmişsinizdir. Bu hafta sizlere son yıllarda tüketimi arttırılmış olan, tahıl grubuyla hem benzerlik hem de farklılıkları olan karabuğdaydan bahsetmek istiyorum. Peki birçoğumuzun mutfağında olmayan ancak kimilerinin severek tükettiği karabuğday hakkında neler biliyoruz?Gelin bir bakalım.
Karabuğday, diğer adıyla Greçka, son yılların en besleyici ve en sağlıklı besinlerden biri aslında.İsminde geçen “buğday” sizleri hemen yanıltmasın, çünkü karabuğday aslında bir bitki. Kuzukulağıgiller familyasına ait olduğu için bitki sınıfına girmekte.Çok yönlü kullanım alanına sahip olan karabuğday: farklı kültürlere ait birçok yöresel ürünün; kek, ekmek, makarna, şehriye, muffin, kraker, kurabiye, krep, tortilla gibi temel gıda maddelerinin üretiminde, çorbalarda, pudinglerde, tatlılarda, kümes hayvanlarının içinin doldurularak pişirilmesinde, konserve et ve sebze ürünleri ilebirlikte, dondurma külahı yapımında, pilav gibi çeşitli yemeklerin yapımında kullanılıyor.
Karabuğday fonksiyonel ve klinik gıda sanayinde büyük potansiyele sahip bir gıda maddesi olmasıyla beraber gluten içermeyen bir ürün olduğu için özellikleçölyak hastaları için üretilen glutensiz gıdaların zenginleştirilmesinde de önemli bir rol oynuyor.Peki sağlığımız üzerine etkileri nelerdir?Karabuğday sağlığa önemli etkileri ve besleyici değerinden dolayı alternatif bir gıda olarak diyetimize girmiştir. Yapılan çalışmalar da bizlere karabuğdayın yüksek kolesterol, hipertansiyon ve diyabeti engelleyebileceğini göstermiştir.Karabuğday bağırsaklarda laktik asit bakterilerini arttırması ve dirençli nişasta oranının yüksek olması sebebi ile prebiyotik gıda olarak da oldukça önemli.Prebiyotik özelliği yanında toplam diyet lif ve çözülebilir diyet lifin önemli bir kaynağı olması ile kolon kanserinin, obezitenin ve diyabetin önlenmesinde faydalı.Biraz da karabuğdayın yapısına bakacak olursak; karabuğday tanesinin % 73.5’ini nişastadan bu nişastanın da % 33.5’i dirençli nişastadan oluşur.Dirençli nişasta demekglisemik indeksi düşük demektir ve düşük glisemik indeksli diyetlerin kan şekerini düzenlediği, obeziteyi önlemeye yardım ederek kalp hastalık riskini azalttığı göz önüne alındığında karabuğday; bazı kronik hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir.Karabuğday proteini, aminoasit kompozisyonu ile diğer tahıl proteinlerine göre besinsel olarak üstün olması yanında yüksek biyolojik değeri olan proteinlerin en iyi kaynaklarından biridir. Bundan dolayı vegan beslenmede de önemli rol oynadığını söyleyebiliriz. Ek olarak karabuğday Zn, Cu, Mn, Se, gibi önemli mikroelementleri ve K, Na, Ca, Mg gibi makroelementleri; içermekte. Demir içeriği ise tüm tahıl ve baklagil grubu gıdalar arasında en yüksek olduğu için sıklıkla anemi sorunu yaşayan insanlar, hamile bayanlar ve bebekler için de oldukça ideal.Buğday ile karabuğdayın antioksidan aktivitesinin karşılaştırıldığı bir çalışmada karabuğdayın, buğdaydan daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu sonucuna da varılmış. Yani vücutta oluşan olumsuz durumlarla savaşabileceğini de söyleyebiliriz.
Buraya kadar sizleri biraz bilgiye boğmuş olabilirim ancak eğer beslenme alışkanlıklarınıza karabuğdayı ekleyebiliyor iseniz bunu yapmanızı tavsiye ederim elbette. Karabuğdayın içerdiği antioksidan özelliğe sahip fenolik maddeler sayesinde genel sağlık durumunuzda iyileşmelere vesile olacaksınız.
Ama her zaman olduğu gibi şunu da belirtelim ki tek yönlü beslenmek hiçbir zaman doğru olmadığı gibi mucize bir besin de yok. Her besini doğru zamanda ve doğru miktarda tüketmeli. Herkese sağlıklı ve mutlu günler dilerim.