Haftanın son gününden ümit dolu merhabalar herkese. Bu hafta yine sizlerle beslenme konusundan güzel bilgiler vermek isterdim ancak bu kez tercih dönemindeki gençlere mesleğimden bahsedeceğim. Pek tabii bu durum tercih dönemindeki aileleri de ilgilendiriyor. O yüzden elimden geldiği kadarıyla basit ve önemli yerlere değinmeye çalışacağım.
Öncelikle bu yazımda yer vermeyeceğim şey şu ki; diyetisyenler ne kadar kazanıyor? Çünkü bu çalıştığı kuruma göre değişen bir şey ve açıkçası bir meslek edinmeden önce ilk bakılması gereken şeyin ne kadar maddi kazanç sağladığı olmaması gerektiğini düşündüğüm için bu konuyu es geçiyorum.
Sevgili öğrenciler ve hatta meslektaş adaylarım. Bilmenizi istediğim en önemli konu yapacağınız mesleği sevmeniz ya da seveceğiniz bir mesleği seçmeniz çok önemli. Beslenme alanına ilgi duyuyorsanız, sporla ilgileniyorsanız ve sağlıklı yiyeceklerin ne olduğunu merak ediyorsanız şöyle bir gelin bakalım.
Mesleğini çok seven hatta âşık olan bir diyetisyen olarak sizlere şunu söyleyeyim ki bizim mesleğimiz kadar bir çok alanda mesleğini icra edebilen meslek sayısı azdır. Çünkü bir diyetisyen yaşamın temelinde olan beslenme konusu hakkında uzmanlaştığı için hemen her noktada bir görev üstlenebiliyor. Bugün bile bir sofrada oturduğumuzda gelen yemekler hakkında yorum yapılırken muhakkak beslenme ve diyet konusuna da değinildiğini görüyoruz ki bu durum bizim mesleğimizin geleceği hakkında fikir veriyor. Yani ne olursa olsun insanlar beslenmek zorunda ve doğru beslenmeyi öğrenmek zorunda. Henüz Türkiye’de yeteri kadar bilinçli olmasak da bu konuda aslında insanın olduğu her yerde bir diyetisyenin olması gerektiği kanısındayım ve inanıyorum ki zamanla hemen her kurumda en az bir diyetisyen yer alacaktır. Neden mi? Çünkü herkesin beslenmesini düzenlemesi gerekiyor. Eğer beslenme doğru olursa bireyler sağlıklı, mutlu, zinde ve daha verimli çalışabilirler. Bu da pek tabii ülkemizin kalkınmasında dahi önemli bir rol oynayacaktır.
Tecrübem gereği sizlere klinik diyetisyenlikten bahsedecek olursam; çok fazla sıkıcı detay vermeden şunu söyleyebilirim ki insanların hayatlarına pozitif yönde dokunabilmek kadar mutluluk verici bir şey olamaz. Çünkü insanlar beslenme problemleri yüzünden öyle zor zamanlar geçiriyorlar ki. Bu problemi çözmeleri için onlara yardımcı olduğunuzda, onların başardığını gördüğünüzde ve onların hayatında bir şeyleri iyileştirebildiğinizde iyi ki diyetisyenim diyebiliyorsunuz. Hiç unutmadığım danışanlarım oldu. Kilo problemi yüzünden bebek sahibi olamayan insanların bebeklerini kucaklarına aldıklarını gördüğüm anlar, senelerce tedavi olmasına rağmen bağırsak sorunlarını çözemeyen insanların beslenme ile tamamen problemlerinin ortadan kalktığını gördüğüm anlar benim için gerçekten çok kıymetliydi. Hala da zevkle ve heyecanla işimin başında elimden geleni yapıyorum. Ama diyetisyenlik sadece bununla mı sınırlı? Elbette hayır.
Catering firmalarının artık diyetisyen barındırma zorunluluğu olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Daha doğrusu toplu yemek verilen her yerde ilerde göreceksiniz mutlaka bir diyetisyen olmak zorunda veya bir diyetisyenin kendi firmasını kurup yemek sektörünü kendi doğru bilgileriyle yönlendirdiğini düşünsenize… Her şey çok daha harika olmaz mıydı? Spor salonları, oteller, hastaneler, okullar, lokantalar, kurumlar ve hayal edebileceğiniz her yerde diyetisyene ihtiyaç her zaman var sevgili arkadaşlar.
Son olarak üniversitede ne olacak zor mu? Konusuna gelecek olursak, size söyleyeceğim tek şey; bol bol okuyun ve çalışın. Siz sevdiğiniz sürece zorlanmalar keyif olacaktır…